Günümüz dünyasında birçok insan, sorumluluk almaktan kaçmakta ve bu durumun birçok psikolojik etkisi olabileceğini bilmemekte. Klinik psikolog Dr. Ayşe Yıldız, kişisel sorumluluk kavramının insanlar üzerindeki etkilerini ve bu kaçışın nedenlerini mercek altına aldı. Özellikle sosyal medya ve hızlı yaşam temposunun, bireylerin sorumluluk algısını nasıl değiştirdiğinin altını çizen Yıldız, bireylerin kendi içsel dünyalarındaki çatışmaları anlamalarının ve bu çatışmalardan nasıl kaçtıklarının detaylarını paylaştı.
Sorumluluk, bireylerin kendi eylemlerinin sonuçlarını üstlenme yetisi olarak tanımlanabilir. Ancak, görünürde basit olan bu kavram, psikolojik açıdan oldukça derindir. Dr. Yıldız, “İnsanlar genellikle sorumluluk almaktan kaçınırlar, çünkü bunun getirdiği bedelleri ödemek istemezler” diyor. Yaşadığımız toplum, bireylerden sürekli olarak beklentilerde bulunuyor ve bu beklentiler çoğu zaman baskı yaratıyor. Birçok birey, bu baskılardan ötürü kendini başarısızlık korkusuyla kaplanmış hissediyor. Bu durum, sorumluluk alma isteğini azaltıyor. Bu noktada, sorumluluk algımızın kişisel ve sosyal hayatımızda yarattığı etkileri tartışmak oldukça önemlidir.
Kendinden kaçış, bireylerin yaşadıkları sıkıntılardan uzaklaşma çabası olarak tanımlanabilir. Kimi zaman bu sıkıntılar, kişisel hayatlarından kaynaklanıyor olabilirken, bazen de sosyal yaşamla doğrudan ilgili olabiliyor. Dr. Yıldız, “Korkularımızla yüzleşmek yerine, kaçmayı tercih etmemiz uzun vadede daha büyük sorunlara neden olur” diyor. Bu nedenle, yaşadığımız stresi nasıl yöneteceğimiz üzerinde durmak, ruh sağlığımız için kritik bir önem taşıyor.
Mümkün mertebe kendimizi sorgulamak ve içsel bir diyalog oluşturmak, bir tür aydınlanma sağlayacaktır. Kendimizi tanımak ve sınırlarımızın ne olduğuna dair net bir fikir edinmek, sorumluluklarımızdan kaçmak yerine daha sorumlu bir birey olmamızda yardımcı olacaktır. Klinik psikolog Dr. Yıldız, “Yaşamış olduğumuz deneyimler, bizi şekillendirir; bu nedenle geçmişteki olumsuz anılarımızla yüzleşmemiz, sorumluluklarımızı yerine getirme isteğimizi artırabilir” açıklamasını yapıyor.
Sonuç olarak, sorumluluk almaktan kaçış, kısa vadede bir rahatlama sağlasa da uzun vadede daha büyük yükler ve olumsuz sonuçlarla karşılaşmamıza sebep olmaktadır. Kendi içsel dünyamızda ulaşmaya çalıştığımız dengeyi bulmak ve sorumluluklarımızı kabul etmek, ruh sağlığımız açısından büyük önem taşımaktadır. Dr. Yıldız, bireylerin bu süreçte profesyonel desteğe başvurmalarının, kendileriyle daha sağlıklı bir ilişki kurmalarını sağlayacağına dikkat çekiyor. Sorumluluğu almak, hayatımızda neyi değiştirebilir? Kaçış yerine kucaklamak, daha sağlıklı nesiller yetiştirmede nasıl bir etkendir? Bu soruların yanıtlarını bulmak ve bu süreçte kendine dikkat etmek, hepimiz için elzemdir.