Son günlerde, İsrail’in Gazze’ye yönelik başlattığı yeni saldırılar, uluslararası toplumda büyük bir infial yarattı. Çatışmaların başlamasından bu yana, bölgede yaşamaya çalışan masum insanların acıları her geçen gün artarken, özellikle çocukların maruz kaldığı şiddet ve kayıplar dikkat çekiyor. Son saldırılarda, en az 5 çocuk hayatını kaybetti. Bu durum, hem insani krizin boyutunu gözler önüne seriyor hem de uluslararası insan hakları örgütlerinin ve hükümetlerin hazırladığı raporlara yeni bir boyut ekliyor. Bu yazıda, Gazze’deki son durumu ve uluslararası tepkileri ele alacağız.
Gazze'nin sokakları, huzursuz bir yaz gecesi gibi; evlerin duvarlarında kurşun izleri, yere düşmüş oyuncaklar ve masum yüzlerdeki korku ile dolu. Uluslararası kamuoyunun dikkatini çeken son saldırılarda, ne yazık ki en savunmasız olanlar, yani çocuklar, en büyük bedeli ödüyor. Saldırılar sırasında yaşamını yitiren çocukların sayısının artması, insani boyutun ötesinde, uluslararası hukukun ihlali anlamına geliyor. Eğitim hakkı, yaşam hakkı gibi temel insan hakları için çırpınan çocukların, bu savaşın pençesinde yaşadığı trajedi, tüm dünyayı sarsıyor.
Birleşmiş Milletler, çeşitli insan hakları örgütleri ve birçok ülke, Gazze’de yaşanan bu trajediye karşı sert tepki gösterdi. Savaş suçlarıyla ilgili uyarılar yapılırken, çocukların hedef alınmasının kabul edilemez olduğu vurgulandı. Özellikle Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), “Savaş alanlarında masum çocukların hayatını kaybetmesi asla kabullenilemez” açıklamasında bulundu. Uluslararası basında da bu konunun gündeme gelmesiyle, daha fazla insanın bu acıları görmesi ve buna tepki vermesi gerektiği aktarılıyor.
Her geçen gün, bölgedeki masum insanların durumu daha da kötüleşirken, sosyal medyada yapılan paylaşımlar ve kampanyalar da bu durumu görünür kılmaya çalışıyor. Bu tür insani krizlerin sona ermesi için uluslararası toplumun birlikte harekete geçmesi gerektiği gerçeği, birçok uzman tarafından dile getirilmekte. Gazze’nin çocukları, barış içinde büyüyebilme umudunu kaybetmeden, insanlığın bu zor dönemden güçlenerek çıkmasını bekliyor.